Bir insanın içini görmek zordur. Hele ki bu insan yalnız bir insansa ne düşündüğünü ve ne hissettiğini anlamak mümkün değildir. Benimde bu durumdan aşağı kalır bir yanım yok. Benim içimi neler hissettiğimi kimse bilmez. Belki 'Bu çocuğun neyi var ?' diyordur birileri ama kulağıma hiç çalınmadı bu cümleler.En iyisi beni benden dinleyin. İçimi en iyi ben bilirim. Hislerimi ve kafamdakileri en iyi ben bilirim.
Benim kafamdakiler benden başka kimsenin canını yakmıyor. Mesela çok takıntılıyımdır. Sevdiğim birisi gıcık olduğum birisine selam verdiği anda benim sevgim biter. Ama işin esprili yanı o kişi benim ona gıcık olduğumu bilmez. Kendimi çok suçluyorum ama başkalarının ben leb demeden leblebiyi anlamaları gibi davranışlarımla anlamasını istiyorum, neler istediğimide.Ben bu dünya denen küçük kutuda bir noktayım. Herkes gibi sıradanım. Kimseden bana tapmasını veya bana biat etmesini beklemiyorum haşa.. Ama biraz sevgi beklerim sevdiklerimden. Çünkü ben hakikaten değer veririm. Ama nedense kime değer versem sonunda üzülüyorum bazen pişman da olduğum oluyor. Herneyse içime gel gelelim ki, benim içim renklidir.Rengarenktir.
İçimde solacak bir insan yoktur. Kalbim hep renklidir. Benim içimde solan tek şey umuttur. Ama zaman gelir o solan umutlar tekrar yeşerir ve sonra tekrar solar. Ama bu kalbimi çürütmedi, çürütemez. İyi insanlar var çevremde. Ama daha çok iyi insan istiyorum. Dünya da milyarlarca insan varken benim neden 5 tane dostum var? Seçiciyim biliyorum. Kolay kolay dost edinmem, dost desem bile onu bi imtihana sokarım sınavı geçerse gerçek dostum olur. Ne yazık ki 100 kişiye dost dediysem 95 i kaldı bu sınavdan; malesef..
Kafamdakilerden söz ettim ama detayına girmedim. Beni karamsar yapmıyor değil bu kafa yapım. Çok asabiyim. Çok kızıyorum ve belki de sevdiklerimi çok kızdırıyorum. Sabrımı ve sabırlarını zorluyorum.
İnanın istemeden oluyor. İstiyorum ki herkes beni saygın birisi olarak görsün. İnsanlarla ne zaman fazla samimi olsam cırkını çıkartıyorlar ve mal yerine koyuyorlar. İşte buna deliriyorum. Aşırıya kaçtığında en sevdiğim insana bile vurasım geliyor. Yanlış, çok çok yanlış. Uzak durmak lazım benden tabi en doğrusu bu.
Gel gelelim hissettiklerime..
Bazen çocuk gibiyim.Bazen 70 yaşındaki bir amca gibi..
Bazen de yeni doğmuş bir bebek gibi zırlayıveriyorum. Bazen ise baba olmuşcasına seviniyorum en ufak şeye.
Yani anlayacağınız benim hislerim de karmançorban.
Bir şeye kafayı taktıysam bütün gün somurturum kimseye pas vermem. Kimseyle muhattap olmam. Sadece benim moralimi bozan şeyi düşünürüm. Düşünürüm ve hep onu düşünürüm. Kafamdakini.
Düşündüğüm şey bir hata ise onu tekrar yapmamak için düşünürüm. Çözüm üretmek için düşünürüm.
İşin içinden çıkamadığım zamanlarda ise sinirlenirim ve bu kez üstüme gelenlerden çıkartırım bu acizliğimi...
Copyright @ 2014 Cem'in Renkli Dünyası. Türkçeleştiren : CemOzerGungor | Designed by Templateism | MyBloggerLab